Kanser ve Kanser Tedavisi
 
  ANA SAYFA
  KARACİĞER KANSERİ
  MİDE KANSERİ
  BEYİN KANSERİ
  KOLON REKTUM KANSERİ
  MEME KANSERİ
  TRİOD GUATR KANSERİ
  AKCİĞER KANSERİ
  DERİ KANSERİ
  BAŞ BOYUN KANSERİ
  KEMİK KANSERİ
  LENF LENFOME KANSERİ
  BÖBREK KANSERİ
  GIRTLAK KANSERİ
  PANKREAS KANSERİ
  MESANE KANSERİ
  PROSTAT KANSERİ
  RAHİM KANSERİ
  TESTİT KANSERİ
  Tıp sözlüğü
ANA SAYFA
     
 
   
 
 

KANSER
Kanser, kötücül urların anormal bir şekilde çoğalmasına verilen addır. Klinik özellikleri ve tedaviye gösterdikleri tepki açısından birbirinden son derece farklı çeşitli durumlara verilen genel ad. Bütün kanserlerde ortak olan özellik, bir hücre tipinin denetimsiz biçimde çoğalması ve normal dokuları kaplamasıdır. Bunun nedeni, hücre DNA sında iki aşamada gerçekleştiği sanılan değişikliklerdir.

19. yüzyıl'da "beyaz ölüm" diye nitelendirilen verem, Ortaçağ'da "kara ölüm" diye nitelendirilen veba, ondan önce de cüzzam gibi, günümüzün toplumunda da kanser, insanların çoğunluğu tarafından en çok korkulan hastalıklar öbeğidir. Teşhis ve tedavi yollarının araştırılması, "kanserbilim" (onkoloji) diye adlandırılan tıp dalının alanıdır.

1980 yıllarının ortalarında dünyada her yıl yaklaşık 6 milyon yeni kişinin çeşitli kanserlere yakalandığı ve 4 milyondan çok kişinin kanserden öldüğü bildirilmiştir. Söz konusu verilerle, en yaygın öldürücü kanser biçimi mide kanseriyken (özellikle Asya'da), günümüzde, gelişmekte olan ülkelerde sigara içmenin yaygınlaşması dolayısıyla, akciğer kanseri hızla tırmanmış ve en çok ölüme yol açan kanser biçimi haline gelmiştir. Özellikle Çin'de ve Japonya'da hızla artış gösteren üçüncü en büyük öldürücü kanser türü, meme kanseridir. Listede dördüncü sırada yeralan kanser çeşidi de, daha çok yaşlılarda görülen kalınbağırsak kanseridir.

Hem erkeklerde, hem kadınlarda en çok görülen kanser çeşidi, deri kanseridir; onu erkeklerde prostat kanseri, kadınlarda meme kanseri izlemektedir. Buna karşılık, gerek erkeklerde, gerek kadınlarda, ölümlerin çoğunluğuna akciğer kanseri neden olmaktadır. Kan kanseriyse, çocuklarda en yaygın kanser tipidir. Son yirmi-otuz yıl içinde, ortalama ömrün uzamasıyla nüfusun içindeki yaşlı sayısının artmasına, aynı zamanda da sigara içenlerin çok büyük sayıda artmış olmasına (özellikle kadınlar arasında) bağlı olarak, kanser hastalıklarının sayısında gözle görülür bir artma olmuştur. Bazı uzmanlar, sigara kullanımına toptan son verilmesi durumunda, akciğer kanserinden ölümlerin 20 yıl içinde ortadan kaldırılabileceğini ileri sürmektedirler.

Kanser tıpta aynı enfeksiyon gibi büyük bir hastalık grubunun adıdır. Her doku ya da organın enfeksiyonunun farklı bir hastalığı tanımladığı gibi kanser de her doku ve organda farklı bir hastalık olarak karşımıza çıkar. Üst solunum yolları enfeksiyonu, üriner enfeksiyon, yumuşak doku enfeksiyonu ve sepsis gibi kanserde farklı yerleşim yerlerinde farklı hastalıklar olarak karşımıza çıkar. Cildin bazal hücreli kanseri, rahim ağzının insitu kanseri gibi kanserler hasta açısından çok kolay atlatabilecek hastalıklar olmasına karşın pankreas kanseri ve karaciğer kanseri gibi hastalıklar hasta açısından ciddi problem oluşturabilirler.

Bir ur ya da neoplazma tek tek hücrelerin büyümesini ve metabolizmasını yöneten biyolojik mekanizmalara ve canlı organizmanın bütününü kapsayan hücre etkileşimlerine tam olarak uymadığı için, nispeten özerk diye tanımlanır. Ur kelime anlamı olarak sertleşen oluşum anlamına gelir. Bazı urlar türemiş oldukları dokudan daha hızlı biçimde büyürler, bazılarıysa bir kitle haline gelmektedir. Hücrelerdeki urlar yeni hücrelere aktarılırlar bu yüzden kalıtımsaldırlar. Urlar yalnız çok hücreli organizmalarda görülürler bakteriler gibi tek hücreli organizmalarda görülmezler.

Kanser Türleri: Kanser Türleri başlıca, Lösemi, Akciğer Kanseri, Beyin Kanseri, Mide Kanseri, Karaciğer Kanseri, Böbrek Kanseri, Baş Boyun Kanseri, Deri Kanseri, Guatr (triod) Kanseri, Kemik Kanseri, Kolon Rektum Kanseri, Meme Göğüs Kanseri, Lenf Kanseri (lenfoma) Gırtlak (Larenks) Kanseri, Mesane Kanseri, Pankreas Kanseri, Rahim Kanseri, Testis Kanseri, Göz Kanseri ve Dil Kanseri olarak sıralanmaktadır.

Bir ur ya da neoplazma tek tek hücrelerin büyümesini ve metabolizmasını yöneten biyolojik mekanizmalara ve canlı organizmanın bütününü kapsayan hücre etkileşimlerine tam olarak uymadığı için, nispeten özerk diye tanımlanır. Ur kelime anlamı olarak sertleşen oluşum anlamına gelir. Bazı urlar türemiş oldukları dokudan daha hızlı biçimde büyürler, bazılarıysa bir kitle haline gelmektedir. Hücrelerdeki urlar yeni hücrelere aktarılırlar bu yüzden kalıtımsaldırlar. Urlar yalnız çok hücreli organizmalarda görülürler bakteriler gibi tek hücreli organizmalarda görülmezler.
KANSER TEDAVİSİ
Cerrahi Tedavi: Bütün tarama tekniklerinde, varılan "kanserli" sonuçlarının, kabul edilmiş teşhis ölçütleriyle doğrulanması gerekir; en yaygın kullanılan teşhis ölçütü, kanserin bir patoloji uzmanı tarafından mikroskop aracılığıyla teşhisidir. Bu teşhiste kullanılacak örneğin elde edilebilmesi, genellikle cerrahi girişim gerektirir. Şüpheli bir kötücül urun ya da bir.parçasının teşhis amacıyla alınmasına, "biyopsi" adı verilir. Bir biyopside urun kötücüllüğünün anlaşılmasıyla, kesin tedavi yöntemi hemen saptanabilir. Kanserin cerrahi girişimle (ameliyat) alınması, en eski, en klasik tedavi yöntemidir. Tedavi amaçlı cerrahi girişim, ister iyicil, ister kötücül olsun, hiçbir metastaz belirtisi bulunmayan ilk urlara uygulanır. Metastaz bozun-ları varsa, bedendeki kanserli doku kitlesinin miktarını azaltmak amacıyla, ilk uru ve bazı metastaz urlarını çıkarmak için de cerrahi girişim uygulanabilir. Bu ikinci cerrahi uygulama, başka tedavi çeşitlerinin hazırlığı niteliğindedir ya da kan dolaşımının engellenmesi, bağırsakların tıkanması, kanserin sinir gövdelerine yayılması nedeniyle şiddetle ağrı gibi özel bozuklukları hafifletmek amacıyla yapılır.
Işın Tedavisi (Radyoterapi) İyonlaştırıcı radyasyon kullanılarak kanserin tedavisini amaçlar. Kobalt-60'ın yaydığı gamma ışınları ya da lineer hızlandırıcılardan elde edilen X-ışınları en sık kullanılan iyonlaştırıcı radyasyonlardır. Işın tedavisinin amacı hastalıklı dokuya en yüksek dozu verirken hastalıklı dokuyu çevreleyen sağlam dokuya en az radyasyon vermektir. Işın tedavisinin (röntgen tedavisi) başarısı, ışınım kaynağına ve kötücül urun, ışınımın öldürücü etkisine duyarlılığına bağlıdır. Kötücül lenfomalar, kan kanserleri ve karsinomların çoğunluğu, göreceli olarak, en azından bu tür tedavilerin ilkinde, ışınıma duyarlıdır.
Kimyasal Tedavi (İlaç tedavisi) Kötücül urların çoğunda, metastaz yapmaları durumunda, cerrahi tedavi ve çoğunlukla da, ışın tedavisi, iyileşmeyi sağlayamamaktadır. Enfeksiyon hastalıklarında olduğu gibi, olanak varsa, hastanın hastalıktan bütünüyle kurtarılması gerekir. Söz konusu kötücül urların çoğunda, tam anlamıyla iyileşme çok ender olmakla birlikte, kimyasal tedavi (kemoterapi de denir) yani kimyasal maddelerle tedavi, birçok hastada, özellikle çeşitli kanser biçimlerine tutulmuş çocuklarda, etkin yaşam süresini uzatmaya yardımcı olmaktadır. İlaçlara yanıt veren ilerlemiş kanserler arasında, çocuklarda ivegen lenfositli kan kanseri, birtür kötücül lenfoma olan Hodgkin hastalığı, Ewing kemik sarkomu ve VVilliam böbrek uru sayılabilir.. Bütün bu kanserlerde ortaközellik, hızlı büyümedir. Genellikle, bir kanserin ilaç tedavisine yanıt vermesi, urun büyüyen kesimine, yani herhangi bir zamanda bölünme süreci içinde olan hücrelerin yüzdesine bağlıdır. Hızla büyüyen kanserlerin, büyüyen kesimleri büyüktür; dolayısıyla, kanser tedavisinde kullanılan ilaçların hücre öldürücü (sitosidal) ve hücre bölünmesini durdurucu (sitostatik) etkilerine, hücre topluluğunun büyük bir yüzdesi duyarlıdır.
Alternatif Tedavi: Kanser hastalığının tedavisi konusunda bazı alternatif tıp yöntemleri uygulanmaktadır. Bu yöntemler kanser ilaçlarının ve tedavilerinin hammadesini oluşturan bitki ve hayvan ekstraktlarıdır. Bu yöntemle kürabıl olarak nitelendirilemeyen birçok kanser tedavisine yardımcı olarak alınan bu ürünler immün sisteminin kuvvetlendirilmesine yardımcı olmaktadır. Köpekbalığı yağı, lesitin, C vitamini bunlara örnek olarak verilebilir.




 
 
 
   
Bu sitede yer alan hiçbir bilgi / içerik / açıklama hekim tavsiyesi yerine geçmez Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol